sevgili günlük,
günlerim pislik gibi geçiyor. 3 ay sonra karnımın dümdüz olması gerekirken ben hala 4 aylık hamile gibiyim. kilo vermeye üşeniyorum. başka herhangi bişey yapmaya da. elime kitap almaya bile. bugün siminya'nın kitabını aldım mesela ama bakalım ne kadar zamanda bitecek. onu da alırken sinir oldum zaten. gittim bakıyorum yeni çıkanlara, blogcu kitaplarında filan gördüm birkaç tane ama kız kısmı yok. rezalet! sordum ordaki ablaya, yok mu dedim ben mi göremedim dedim. var dedi. gittik az önceki rafların oraya, bi baktım çıkarttı ordan bi tane. önünü kapatmışlar kız kısmının, saçmasapan bi kitap koymuşlar önüne, görünmüyo. önünü kesmeye çalışıyolar siminyamın ama bu oyunlar işe yaramayacak!11!!
çok dağıttım konuyu, günlerimin kötü geçişinden söz ediyordum. bugüne arkadaşlarımı çağıracaktım sözde, onlara kuru dolma bile yapacaktım ama çağıramadım evle ilgili bir aksilik olduğu için. ben de bari çağıracaklarımın içlerinden en sevdiğimle dışarlarda görüşeyim dedim, mesaj attım tatilden döndü mü diye. zira geçen haftasonu dönecekti. dönmemiş! yani buraya dönmemş, anneannesinin yanına gitmiş :( ramazandan önce onu görememekten çok korkuyorum çünkü onu yiyecek kadar çok seviyorum. dersanenin hayatıma kattığı en güzel şeylerden biri o. ayy olsa da yesem!
gerçekten özür dilerim bu konuyu da gene açtığım için ama sınav sonucu beklemek çok zor demeden edemiyorum. her fırsatta bunu söylüyorum günlerdir. hobilerin nedir deseler "sınav sonucu beklemek çok zor cümlesini kurmak" diycem. o derece artık ya. Allahım dayanamıyorum sıkıntıdan meraktan patlıycam saçlarıma aklar ciğerlerime kurtlar düştü düşecek yeter ya. 3 hafta oldu daha neyi bekliyoruz anasını satayım, açıklasınlar da yolumuza bakalım oooof of!
bütün bu kendi sıkıntılarımın yanında bi de abime üzülüp duruyorum. babam onu yanında istediği ve bunu herkese söylediği için, herkeste abimin babamla çalışması yönünde b, beklenti olduğu için babamı bırakmaması gerektiğini hissediyor. aslında konuştu babamla, o da sitem etse de her fırsatta, tamam dedi yap ne yapacaksan. fakat abimin içi rahat olmadığı için umutsuzluk had safhada. kpssye girdi, "100 alsam nolucak, boşu boşuna giriyorum bu sınavlara da zaten. kaldım ben burda işte, başka bi işe girsem bin tane telefon yağacak babanı bırakma diye. bırakamıycam böyle devam edecek her şey" dedi. olum diyom saçmalama, gelse nolur diyom, insanların beklentilerine göre küçük şeyler belki yapılır ok ama bu öyle bişey değil, seni bu kadar mutsuz eden bi işte (ki cidden öyle böyle mutsuz değil, feci mutsuz iş yüzünden) babam sitem edecek ya da x ler y ler arayıp ısrar edecek diye çalışmaya devam edemezsin dyom, ama kime diyom. babamı da düşünüyo çünkü, tek başına diyo, hastalansa 3 gün yatacak olsa işyerini bırakamaz bilmemne diyo. evet öyle de, ama yani.. hoff, öyle işte blog.
bi de babamın işleri hiç iyi gitmiyormuş. daha önce de çok kötü dönemlerden geçtiği olmuştu ama bize hiç yansımadı. şimdi de yansımıyor zaten, ne istesek alıyor, yapıyor falan.. abim olmasa haberim de olmayacak hatta. ama korkuyorum ben. çünkü'sü yok işte, korkuyorum babam için.
bi de, anneme küstüm. tüm şehir bana küsse de kurtulsam.
görüşürüz blog. günlük. her ne haltsan.
No comments:
Post a Comment